Hollanda’nın aşırı sağcı lideri Wilders’in dikkat çeken ekonomi vaatleri
Hollanda’da aşırı sağcı lider Geert Wilders’in partisinin sandıktan birinci çıkması Avrupa’da tüm gözlerin bu ülkeye çevrilmesine neden oldu.
Wilder’s radikal, İslam karşıtı ve yabancı düşmanı özellikleri ile öne çıksa da ülkedeki ekonomik sıkıntılar ve aşırı sağcı liderin vaatleri seçim sonuçlarında etkili oldu.
Hollanda’da 22 Kasım’da yapılan erken genel seçimlerden, aşırı sağcı lider Geert Wilders’in Özgürlük Partisi (PVV) açık farkla ilk sırada çıktı.
Yüzde 23,5 oyla Parlamentodaki 150 sandalyeden 37’sini kazanarak seçimi açık farkla önde tamamlayan Wilders’in hükümet kurmak için koalisyon yapması gerekecek.
PAHALILIK VE KONUT KRİZİ KAMPANYANIN MERKEZİNDE
Ülkede koalisyon ile ilgili belirsizlikler sürse de yine de aşırı sağcı liderin sandıktan birinci çıkması Avrupa’da adeta soğuk duş etkisi yarattı. Medyada ağırlıklı olarak Wilders’in İslam ve mülteci karşıtı yönü öne çıkartılsa da aşırı sağcı liderin zaferi, yaşam pahalılığı krizi ve konut kıtlığı gibi sorunlarla mücadele etme kampanyasına dayandı.
Ayrıca aşırı sağcı liderin seçim sonrası için yaptığı koalisyon hesapları İslam karşıtı söylemlerini de yumuşatmasına neden oldu. Wilders kampanya sırasında mülteci sayısını azaltmaktan daha büyük sorunlar olduğunu söyleyerek yaşam maliyeti krizini ön plana çıkardı.
Kampanya sırasında “din, geçmiş, cinsiyet veya başka ne olursa olsun” Hollanda’da “herkesin başbakanı” olacağına söz veren Wilders, yaşam maliyeti krizinin daha büyük bir öncelik olduğunu söyledi.
Aşırı sağcı lider, kampanya sırasında ağırlıklı olarak son yıllarda ekonomik sıkıntıları daha fazla hisseden seçmene, “Eski Hollanda’yı geri verme” vaadi üzerinde durdu.
EKONOMİ VAATLERİ NELER?
Özellikle corona virüsü salgını ve Ukrayna savaşı sonrası ekonomik olarak daha da gerileyen alt ve orta gelir gruplarına dönük vaatlerde bulunan aşırı sağcı lider, sosyal güvenlik, sağlık ve sığınma konularına daha fazla öncelik vereceklerini vurguladı.
Wilders ayrıca dar gelirlilerin üzerindeki ekonomik yükün azaltılması, vergilerin düşürülmesi, asgari ücretin arttırılması, sağlık sigortası giderlerinin azaltılması ve daha kaliteli bir sağlık ve bakım hizmeti verilmesini vadetti.
Wilders’in, kademeli olarak 70’e yükseltilen emeklilik yaşının yeniden 65’e indirilmesi vaadi de oldukça dikkat çekici oldu.
Hollandalı emekliler haftada bir et yiyebilirken, yer bulunamadığı için yolcu gemilerinde barınan sığınmacıların lüks içinde yaşadığını ileri süren aşırı sağcı lider, ülkenin her kuruşunu, sığınmacılar yerine halka harcama sözü verdi.
DİKKAT ÇEKEN NEXIT VAADİ
Hollanda’nın AB’den ayrılması ve kendi ulusal para birimine dönmesi anlamına gelen Nexit’i savunan Wilders aynı zamanda Hollanda bütçesinden Brüksel’e daha az para göndermek istiyor.
Ancak hükümet kurabilirse ülkeyi koalisyon ile yönetmesi gerekecek olan Wilders’in bu tür radikal çıkışlarını uygulamasının kısa vadede çok mümkün olmadığı düşünülüyor.