San Bernardino’daki California Eyalet Üniversitesi‘nden bir araştırmacı ekibine göre, ABD’de ilk iç savaştan önceki on yıl olan 1850’ler ile bugün arasında da “çarpıcı benzerlikler” var.
Administration and Society dergisinde yayınlanan araştırmada, “Burada amacımız, bir yandan İç Savaş’tan önceki ayrıştırıcı on yılın ruh halini, diğer yandan günümüzün aşırı partizan dönemini karşılaştırmak ve iki dönemin gerçekten de kapsamlı ve çarpıcı benzerlikler taşıdığını göstermektir” ifadeleri yer aldı.
Araştırmada, “Bugün ABD toplumunun kürtaj, göçmenlik, silah sahipliği, kimlik siyaseti ve başkanlık seçimlerinin meşruiyeti gibi pek çok konuda yeniden bölünmüş durumda olduğu” hatırlatıldı.
“SOSYAL SERMAYE” TEORİSİ KULLANILDI
Ekip, mevcut siyasi atmosferin toplum üzerinde ne gibi etkileri olabileceğini değerlendirmek için Fransız sosyolog Pierre Bourdieu‘nun da katkı sağladığı “sosyal sermaye” teorisini kullandı.
Fransız sosyolog Pierre Bourdieu’nun tarafından önerilen bu teori, bir toplumda yaşayan ve çalışan insanlar arasındaki ilişkiler ağını ve bunların olumlu sosyal sonuçları nasıl mümkün kıldığını ele alıyor. Ancak ekip, negatif sosyal sermayeyi değerlendirmek için bu teoriyi tersine çevirdi.
Araştırmada, teoriye ilişkin, “Bu çalışmada, sosyal psikolojik bir kavramsal çerçeve olan sosyal sermaye teorisini kullanarak, İç Savaş öncesi dönem ile günümüzü karşılaştırarak tam ölçekli iç savaş olasılığını inceledik. Paralellikler dikkat çekicidir” denildi.
EN BÜYÜK SORUN: SİYASİ GÜVENSİZLİK
“Siyasi güvensizlik, yüksek vergiler ve eyalet haklarının” hem 1850’ler hem de günümüzde mevcut olan büyük sorunlar olduğunun vurgulandığı araştırmada, “Nesiller olmasa bile on yıllar sürecek uzun süreli sosyal ve siyasi çatışmaların kaçınılmaz olduğu” vurgulandı ve söz konusu çatışmaların, “kamu yönetimini de içine alacağı” öne sürüldü.
Araştırmada, şunlar kaydedildi:
“En azından öngörülebilir bir gelecek için, iç savaşın devam etmesi, yeni ayaklanmalar, yaygın idari işlevsizliğe neden olan siyasi tıkanıklıklar ve diğer toplumsal huzursuzluk türlerine doğru ilerleyen yörüngeler daha olasıdır. Olumsuz sosyal psikolojinin kamu yönetimi üzerinde halihazırda olağanüstü bir etkisi olmuştur ve yakın vadede azalması beklenmemekle birlikte 1860’larda olduğu gibi katlanarak artabilir.”
ABD İÇ SAVAŞI (1861-1865)
Amerikan İç Savaşı (The Civil War) veya genelde Güney eyaletlerinde kullanılan diğer adıyla Eyaletler Arası Savaş (The War Between the States), Amerika Birleşik Devletleri’nin Washington’daki yönetimi (“Union” veya “the North”) ile ülkeden ayrılmak isteyen 11 Güney Eyaleti (“the South” veya “Konfederasyon”) arasında çıkmış dört yıl süren geniş kapsamlı bir iç savaştır.
Savaşın temel nedeni, ekonomisi tarıma dayalı güney eyaletlerinde yoğun olarak ucuz işgücü mahiyetinde kullanılan köleliğin ülkenin Kuzey Amerika’nın batı bölgelerine doğru genişlemesi nedeniyle tartışılmaya başlanması ve sanayileşmiş kuzey bölgelerinde uygulandığı gibi tüm ülkede yasaklanıp yasaklanmayacağı konusundaki anlaşmazlıktı.
11 Güneyli Eyalet Abraham Lincoln’un 1860 yılında yapılan seçimlerde başkan seçilmesiyle Jefferson Davis komutasında bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. 12 Nisan 1861 yılında ise Güney Carolina’daki Sumter Kalesi’nden ilk top atışıyla birlikte savaş başlamıştır.
Savaşın ilk sonucu Lincoln’un duraksamalarına ve bazı Demokrat Partililerin tepkisine rağmen köleliğin kaldırılmasıdır. 22 Eylül 1862’de hazırlanmaya başlanan, 1 Ocak 1863’te uygulamaya konan bu önlem, 13 anayasa değişikliği önergesinin oylanıp kabul edilmesiyle 31 Ocak 1865’te yasallaşmıştır. Ancak bu zaferden beş gün sonra Lincoln bir suikast sonucu öldürülmüştür.